Cumartesi, Ekim 20

Beklentisizlik


 Herhangi bir gündü. Gülüyordun , neşeliydin. Kalabalık hakimdi caddeye. Arkadaşın birşeyler anlatıyordu hareretli hareretli. Dikkatin ondaydı dinliyordun merakla. Katılıyordun ara sıra dediklerine. Yaşadığın o an sadece cümlelerdeydi.

 Yanında konuşan ses buğulandı ,dünya yavaşladı. Herşey çok ani gerçekleşmişti. Karşıdan herhangi biri herhangi bir şekilde gelmiyordu. O gelmek üzereydi. Önce emin olamadın , sonra olabilirmi dedin , şüphelerini topladın. Ve evet kesin oydu , anladın. Aniden içinde cız eden o duygu karmaşası boğazına gelerek közlenmiş şekilde nefesini daralttı. Yolunu değiştiricek oldun , düşüncelerini uygulamaya geçiremeden seni gördü.

 İstemiyordun ya gelirdi , görmek istemezdin ya görünürdü , aklın karışsın istemezdin ya karışırdı.
Bir sahneyle tüm yaşanılanlar hatırlanırdı , tekrarlanırdı , geçirilen 3 5 saniyelik zaman diliminde hayat tekrar tekrar yaşanırdı. Gözler donup kalırdı kaldırım taşlarında. Ayaklar sürüklenirdi adımlarınla. Vücudun yalpalanırken düşüncelerinde boğulurdun.
 Sonra sesler geri gelir , insan gürültüsü gerçekliğine kavuştururken benliğini. Yanından gelen seslere
bir cevap sıkıştırarak yok ederdin o an'ı. Ta ki akşamın sessizliği ile kendini dinleyecek zamanı bulana dek.

 Yüzleşirsin düşüncelerinle derinliklerinde. Sonunda ufacık umutlar bulursun.
Çoçukken koltuğun altına kaçıpta göz ucuyla bakıp erişemediğin o nesneler gibidir bu umutlar.
Her zaman en sevdiğin şeyler kaçarlar böle yerlere. Hep onunla birliktesindir ya , hep ona değer verir onunla oynarsın ya , o kırılıcak ona zarar gelecek diye ödün kopar ya ondan o gider o koltuğun altına...
Arada bir bakarsın onun orada olup olmayaşına. Bazen görünür o hala orada diyerek güçlendirirsin umutlarını sevinirsin , tatlı bir tebessüm oluşur yüzünde ama o kadardır işte .. o kadar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder